5 Temmuz 2016 Salı

200

yine bir bomba patladı kendi kendine, yine biri silahın üstüne düştü diyordu ajanslar. cayır cayır yanıyordu kentler ve sokaklar. kaç beden daha katıldı o kandan nehrin suyuna bilinmiyordu. torbalara sarılı cesetler kendi kendine gömülüyordu.

Maraş, Sivas, Roboski, Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Mardin bu böyle çoğalıp duruyordu.
bir yandan eğlenceler, açılışlar, özçekimler devam ederken, lüks spor arabasıyla virane olmuş kentlerden geçiyordu zenginler. dışarıya fırlattıkları bozuk paraları toplayan çocukların gözlerindeki neme karışıyordu yüzlerindeki kahkaha. köprülerin kimbilir kaçıncısı açılıyordu.

bir zamanlar 200 kişi bir çırpıda yok olmuştu Bağdat'ta. bayramdaki trafik kazalarında daha fazlası ölüyor demişti biri. oralar bizim değil, nasılsa bize birşey olmaz diyenlerin sokaklarında patlıyordu şimdi yeni yeni bombalar. bayram trafiğinde daha fazlası yok olup gidiyordu bir ülkenin.

savaş muhabiri, "onca savaş gördüm, kanıksamayın, alışmayın, tepki gösterin" demişti. dinlememişti insanlar. susuyordu bir halk. kanıyordu bir kent. yıkılıyordu bir ihtişam.
her kötülüğün kendi riyasında boğulduğu bir son var mıydı?

Sade Hayat Kumpanyası

Gülüşü güzel, dev aynasında  Masmaviydi gözleri. Gördüm. Elimi tuttu sonra, Kızıldı saçlarım, Sarı değildi onunkiler oysa. Sözleri bir çar...