13 Mayıs 2015 Çarşamba

yalan, cosmos ve kuantum

bir yazının veya kitabın, bir konferans ya da söyleşinin, televizyonda bir haber programın vesaire, başlığına baktığımda, eğer onca kelimeden yarısını bilmiyorsam kesinlikle izlemem/okumam. Önce okumam gerekir çünkü. Ayıp olmasın diye. Yoksa Duman konseri diye gidersiniz AKP mitingi çıkar. Misal Tinin Görüngübilimi kitabını tin ve görüngü hakkında azbuçuk bilgi sahibi olmadan okumaya çalışmadım. Sırf sorduklarında okudum demiş olmak için okuduğum tek kitap Secret, o gün bugündür de evrene mesajlarımı 8.dalga 6.06x10-23Hz üzerinden gönderiyorum ki yeşil kuyruklulara yem olmasın. Yani demem o ki bilmediğin kitabı lütfen gidip mektebinde okur musun canım kardeşim! (şuraya da kibarlığından küfredemeyip lafın canına okuyan bir madam çizelim.)

Biz beynimle böyle anlaştık, öteki türlüsü beni bazen (her zaman değil) hiç istemediğim diyalogların, repliklerin, düşüncelerin ve tartışmaların içine itiyor. Bu yüzdendir ki bir zaman önce, “kuantum şimdi şöyle oluyür, misal ben buradan gözlerimi kısaraktan size bir bakıyürüm, beyinciğinizdeki minnak topçuklar yerinden oynamak suretiyle...” kafası ve şu linkteki kafa (http://www.womenist.net/tr/p-6307/nuray-sayarinin-ask-kuantumu-ile-hayatinizi-degistirin.html) bir araya gelip gerçek bilimin yerini almaya çalıştığında bütün duyargalarımı kapadım (onlara kapadım. Lakin anneannemin konuyla ilgisi ne onu bir türlü çözemedim, varmış tabii. Zaten ne olduysa anneannem Seyit Mustafa’ya aşık olduğunda oldu, biliyodum!)

Aman da R.Feynman’ın ya da Carl Sagan’ın yerini alıyorlar gibi düzeysiz bir laf etmiyorum. Sakın! Demek istediğim, kozmozu bunlardan öğrenecek değilim, hele kuantumu? Asla! Sevgilimle ilişkimde, patronumun bana davranışında, bir konsere gidince ya da görücü gelince nasıl davranacağım konusunda eğer duygularım, enerji, kuantum parçacıkları, geçmiş yaşamım, zigotluk dönemim falan etkiliyse neredeyse yüzyıllardır psikoloji diye (size nazaran gayet bilimsel) bir alan yok mu? Kim dedi Higgs Bozonu’nu kırık kalpler durağında arayın diye? Teallaaam! Şaşırdın iiiice sennn derdi anneannem.

En kızdığım şey bilime şirk koşulmasıdır. Böyle deyince çok komik oldu değil mi? Ama öyle. Adamlar akciğer kanserine aşı bulmuş Küba’da, ABD hemen demiş ki gel bana anlat satın alcam ben bunu (haberi iyice cıvıklaştırdım tabii, olay şu, adamlar aşı buluşu bulmuş...) Ama öte yandan giderek artan homeopati diye bir şey de var. Bu daha ilginç de mi yavrum? Napıyorlar bacım? Gidin sosyal medyada paylaştığım haberi okuyun (reklam gibi olmasın Facebook’ta). Yok yok durun. Google’ı açıyorsun. Yalansavar yazıyorsun. O bloga giriyorsun, sonra ben nası bikimseyim etraflıca anlıyorsun. Aynen bu kafadayım diyorum yani. Orada aşılarla ilgili ve bir de homeopatiyle ilgili yazılar var. Bi’yol oku allasen, çokeylencen bi bak. (Sanahaber niye var bikerem!?!?! Al burdan oku ama dipnotlara kadar oku ki pirzola etkisi yapsın. http://yalansavar.org/2012/06/12/tavsanin-suyunun-suyu-1-homeopati-nedir/)

Tedavi edilemediği için. Birçok insan var ölen. Sen hissedebiliyor musun ölüm nasıl bir şey? Yakını ölmek nasıl bir şey anlayabiliyor musun? İlaç yokmuş, ölmüş adam. Doku, kan, organ bulamamışlar ölmüş. Daha kötüsü, ebeveyni ilaçlı tedaviye inanmıyor diye bir bebe ölmüş. Bir başka kıtada, insanların 102 yaşına kadar yaşaması nosnormal bişeyken, bambaşka bir kıtanın hemen ucunda 301 kişi ne tuhaf öldüler. Birkaçı yüzme de bilmezidi ne yaptı acaba... hatırladın değil mi. sonrasını yazmayayım da herkes gibi bugüne özel beyanda bulunarak normalleşmeyeyim. Ben öyle olmayayım en azından. Beyan verenlere kızdığımdan değil, birşey desem de birşey olmadığını bildiğimden. Daha faydalı olayım.

Tedavi olun. Tıbba güvenin. Homeopatiymiş, kuantumla hopadanak migrene çareymiş, bırakkkk bunnarı! Doktorlarla dalga geçmeyin. (Bizimki durur mu yapıştırmış cevabı; ama hanki doktorlar? Doktorumun Öz’ü de doktor yannış mıyım? demiştir) Kabul. Her doktor değilse de hipokrat yeminini ciddiye almış olanlar. Ölüyor insanlar, hatırladın mı? Bilime güvenin. Kuantum senin bokundaki boncuk değil. Kahve fincanında uçuşmiyi elektronlar. Çok merak ediyorsan birkısım harika insan arkadaşlarım gibi otuzundan sonra kurulu düzenini tepetaklak edip bir üniversitede Fizik okumaya başlayabilirsin. Sıkıyorsa okursun yani. Sıkmıyorsa kitabını okursun (benim gibi). Ama kuantum terbiyeli aşk suyuna evren analizlerini okumayın çok komik. Fizik kitapları komik değillerdir. Feynman’dan Sagan’dan T.Rutherford’tan ya da en azından Space.org’tan birşeyler okuyun anlatabildim mi?

Ha bir de aşı olun korkmayın. Aşıdan ölen birkaç kişi bulabilirsiniz belki lakin fakat ve ama vebadan, dizanteriden efendime söyliim koleradan bildiğin bir şehir dolusu insan ölebiliyor. Oluyor bunlar. Duyuyoruz. Dikkatli ol emi çocuğum?

Yazının kapanışı budur. Hislerinizden öperim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sade Hayat Kumpanyası

Gülüşü güzel, dev aynasında  Masmaviydi gözleri. Gördüm. Elimi tuttu sonra, Kızıldı saçlarım, Sarı değildi onunkiler oysa. Sözleri bir çar...